DEİK Başkanı Nail Olpak önümüzdeki mart ayında Türkiye – Avrupa Birliği ilişkilerinde ülkemiz için önemli gelişmelerin yaşanacağını söyledi.
Türkiye – AB İlişkilerinde Mart Ayı dönüm Noktası
Kısa adı DEİK olan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Başkanı Nail Olpak, Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkilerinde önümüzde mart ayında önemli ve pozitif gelişmelerin yaşanacağını, bunun ilk sinyallerinin Fransa’dan geldiğini, Almanya’nın şu anda kendi iç meseleleri ile uğraştığını, mart ayına kadar Almanya’daki krizin de çözülmesinin Türkiye için bir dönüm noktası olabileceğini söyledi.
Türkiye Ekonomisi Afrin Operasyonundan Etkilenmedi
İş Dünyası Söyleşileri kapsamında konuşan DEİK Başkanı Nail Opak, Afrin’e Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Zeytin Dalı Harekatı’nın Türkiye ekonomisine etkileri ile ilgili görüşlerini paylaştı. Nail Opak, bu durumun daha net bir şekilde değerlendirilebilmesi için geçmiş dönemlere bakılması gerektiğini, Fırat Kalkanı harekatından ve sonrasında da iş dünyasının olumsuz bir şekilde etkilenmediğini, Türkiye’de politikacıların, iş dünyasında yer alanların, ekonomiyi yönetenlerin doru ve sağlam adımlar attıklarını, bunun göstergesinin de bu derece önemli bir operasyonda dahi ülke ekonomisinin zarar görmemesi olduğunu söyledi.
Yabancı Yatırımcının İlgisinde Bir Azalma Yok
Zeytin Dalı operasyonunun başlamasından bu yana yabancı yatırımcıların Türkiye’ye bakışı ve ilgisinde herhangi bir değişiklik olmadığının da altını çizen DEİK Başkanı Nail Olpak, yabancı sermayenin ülkemizi ilgilendiren hareketlerinde, yaptıkları yatırımlarda bir dalgalanma ve değişiklik olmadığını, Türkiye’ye giren yabancı sermayede bir değişikliğin Fırat Kalkanı’nda olmadığı gibi, Zeytin Dalı Harekatı’nda da olmadığını, her şeyin normal seyrinde sürdüğünü de söyledi.
Bankacılık Sektörü Mevduatlarla Büyümeli
İş dünyasının önceliğinin para kazanmak değil de, ellerinde bulunan para birimi cinsinden borçlanmak olduğunu, piyasaların altın kuralının bu olduğunu, geçiş süreçlerinde bazı sorunların yaşanabileceğini, ancak 3 – 5 ay içinde bu sistemin oturduğunu, ekonomiye etkilerinin de görülebildiğini, bankacılık sektörünün de para kazanması gerektiğini, kendi içinde büyümesi gerektiğini, bu büyümenin mevduatlardan sağlanması gerektiğini de sözlerine ekledi.