Emlak uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, “Yaklaşık yedi yıl ilkin çıkarılan 6306 sayılı kanun sonrasında Kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan bina sayısı 460 bin 955 oldu. Yeni yönetmelik ile sınıflara ayrılan müteâhhitlerden güvence ya da tamamlanma sigortası talep edilecek. Rezerv alanlarda maliye görüşü alınmayacak” dedi.
6306 sayılı Kentsel Dönüşüm yasasının uygulama yönetmeliğinde değişim yapılmış oldu.
21 Haziran Cuma günü meydana getirilen değişikliğe ilişkin değerlendirmelerde bulunan Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı “Yaklaşık yedi yıl ilkin çıkarılan 6306 sayılı kanun sonrasında Kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan bina sayısı 460 bin 955 oldu. Yeni yönetmelik ile sınıflara ayrılan müteâhhitlerden güvence ya da tamamlanma sigortası talep edilecek. Rezerv alanlarda maliye görüşü alınmayacak. Üçte iki çoğunluk sonrasında kabul etmeyen hissedarların bölgeleri Bakanlıkça tespit edilecek yada ettirilecek rayiç değerden azca olmamak suretiyle antak kalma elde eden öteki paydaşlara hatta üçüncü şahıslara açık artırma usulü ile satılabilecek. Riskli ve biriki yapı alanlarında kira yardımı süresi ise 36 aya kadar uzatılabilecek” dedi.
Tamamlanma Oranına Göre Satış İzni Verilecek
Yeni düzenlemeye göre maketten istenildiği benzer biçimde satış yapılamayacağını da belirten Özelmacıklı “Müteahhitlerin payına düşen bağımsız birimlerin satışı, inşaatın ilerleme seviyesine gore ve idarenin iznine göre belirlenecek. İnşaatın tamamlanma oranını belirlendikten sonrasında, bu oranın yüzde 10’u altındaki oranda satış yapılabilecek. Bu düzenleme ile mağduriyetler de azalmış olacak” dedi.
Belediyeler Sürece Destek Olmalı
Vatandaşlar tarafınca şikâyet edilen yapılara ilişkin tespitlerde Belediyelerin sürece daha fazlaca destek olmaları icap ettiğini de belirten Altın Emlak Genel Müdürü “Riskli yapılara ilişkin tespitler maliklerden isteniyor lakin verilen süre içinde yaptırılmadığı takdirde, tespitler Bakanlıkça yada Belediye tarafınca yapılır yada yaptırılır. Masrafları ise maliklerden öğrenim edilir. Lakin belediyeler riskli yapı tespitleri için maliklere tebligat gönderiyor ve eğer bu incelemeyi yaptırmazsanız can ve mal güvenliği açısından meydana gelebilecek tüm olumsuzlukların bina maliklerine ilişkin olduğu belirtiliyor. Bu doğru bir yaklaşım değil” diye konuştu.
Balyoz Değil Ada Bazlı Dönüşüm Modeline Geçilmeli
Avrupa’daki ilk örneklerdeki balyoz (yık-yap) anlayışı yerine ada bazlı dönüşüme daha fazlaca gereksinim duyulduğunu ifade eden Özelmacıklı “Vatanımızda ilk kentsel dönüşüm örnekleri riskli yapılarda genel olarak azca kattan oluşan olup, daha fazlaca kat yapılabilir (bayındır hakkı olan) binalarda gerçekleştirildi. Bu nedenle aslolan risk taşıyan ve fazlaca kattan oluşan olan binalar yenilenmedi. Yeni dönemde ada bazlı yaşanabilir alanlara gereksinim duyuluyor. Bilhassa riskli alanlarda yapılacak dönüşümlerin uzlaşma ile yapılıyor olması gerekiyor. Kentsel dönüşüm bakanlık, belediye, müteâhhit ve banka kontrolünde güvence ve sigorta kontrolleri ile sürdürülmeli. Değer tespitleri m2 bazlı yapılmalı. Kentsel dönüşümde bayındır hakkı transferi, TOKİ ve gayrimenkul sertifikaları ile takas imkânları getirilmeli” dedi.