Günümüzde banka kartları ve kredi kartları büyük bir önem taşır. Türkiye’de milyonlarca vatandaş bankalar tarafından sağlanan kredi kartlarını kullanırken, pek çok vatandaş da çeşitli nedenlerden ötürü kredi talebinde bulunuyor. Genel anlamda konuya ilişkin yapılan araştırmalara göre vatandaşlar ev ya da araç satın alabilmek için ya da mevcut kredilerini yapılandırmak için kredi talebinde bulunuyor.
Bu gibi nedenlerden dolayı başvuruda bulunan vatandaşlar kısa zamanda kredi kullanırken, bütçelerine uygun bir ödeme planı oluşturuyor. Bazı zamanlarda söz konusu bu ödemeler plana göre kolaylıkla gerçekleştirilebilirken, bazı zamanlarda ise sıkıntılar yaşanabiliyor. Bu sıkıntılardan dolayı vatandaşların kredi notu düşerken haklarından idari ve kanuni takip de başlatılabiliyor.
Kanuni Takip ve İdari Takip Ne Anlama Gelir?
Kredi kullanan kişilerin borcunu 90 gün içerisinde ödememesi durumunda bankalar tarafından çeşitli işlemler başlatılıyor. Kredi borcu bulunan bir kişi herhangi bir borç ya da taksit ödemesinde son ödeme tarihinden itibaren 90 gün içerisine yapması gereken ödemeyi yapmazsa, borçlunun kredi notu düşerken, ayrıca banka tarafından hakkında idari takip başlatıyor. İdari takip, kişinin banka ile arasını düzeltmesi için bir fırsat anlamına geliyor. Bu süreçte banka tarafından borçluya borcunu ödemesi için 7 gün daha mühlet tanınıyor. 7 gün içerisinde borç ödenirse, söz konusu bu takip kaldırılarak yeni işlemler başlatılıyor.
İdari takip sürecinin sonunda borç ödenmemiş ise, peşinde kanuni takip başlıyor. Kanuni takip, borcun ve borçlunun mahkemeye taşındığı sürece deniliyor. Kanuni takipte tüm süreç mahkemede işliyor.
İdari ve Kanuni Takip Arasındaki Fark Nedir?
İdari takip sürecinde borçlu olan kişi direkt olarak banka ile muhatapken, kanuni takip sürecinde mahkeme ile muhatap oluyor. Ayrıca idari takip yalnızca 7 gün sürerken, kanuni takibin süresi mahkemeye göre belli oluyor.