Bazen kiracıların aidat ödemediği zamanlar olabilir. Hatta bazen bu durumdan ev sahiplerinin haberi dahi olmayabilir. Bu durumda da genellikle kiracıdan alınmayan apartman aidatı kat maliklerinden istenir.
Kat malikinin payına düşen gider, avans borcu ve gecikme tazminatından aynı zamanda, herhangi bir bağımsız bölümde kira akdi, oturma hakkına sahip olan ya da herhangi bir nedenle devamlı olarak faydalanan kimseler de hem müteselsilen, hem de müştereken sorumludurlar. Fakat bu noktada bir kiracının sorumluluğu, yalnızca kira borcunu ödemek olup, yapmış olduğu herhangi bir ödeme kira borcundan düşürülür.
Eğer ki mülk sahibinin aidat borcu bu yolla tahsil edilemezse, mahkeme tarafından tespit edilen bu borcu ödememiş olan mülk sahibinin mülkü üzerine apartman yönetici varsa yöneticinin, yoksa herhangi bir kat malikinin yazılı istemi sayesinde diğer tüm kat maliklerinin de lehine olan kanuni ipotek hakkı getirilir. Kat malikinin, söz konusu olan bu ipotek hakkından Türk Medeni Kanunu’nun 893’üncü maddesi gereğince feragat etmesi mümkün olmayacaktır. Diğer tüm kat maliklerinin, aidat borcunu ödememiş olan kat malikinden ya da diğer sorumlulardan alacaklarına öncelik verilir.
Kiracının aidat borcu bir aylık olabileceği gibi daha fazla da olabilir. Apartman yöneticisi tarafından aidatların tahsiline özen gösterilmemesi durumunda meydana gelebilir. Örneğin; kiracının konutu ya da iş yerini bırakıp gitmesi halinde, ödenmemiş olan 5 aylık aidatın tamamı, mülk sahibinden talep edilebilir. Mülk sahibinin ödemeyi gerçekleştirmemesi halinde ise, icra takibine başvurulabilir ya da mülküne haciz konulabilir. Bu gibi durumlarla karşılaşmamak adına mülk sahiplerinin apartman yöneticilerine aylık olarak ödemenin yapılıp yapılmadığını sormalı ve takipte bulunmalıdır. Ayrıca mülk sahipleri, mülklerini kiraya vermeden önce, herhangi bir zarar veya ödenmeyen kira–aidat gibi durumlar için kiracısından kaparo alması, bu gibi sorunlu çözmede oldukça faydalı olacaktır.
