Arazi sahipleri, arazilerini kat karşılığında sundukları müteahhitlerin konutlar için belirledikleri fiyatların altında satış yapmaları, hem müteahhitleri, hem de diğer daire sahiplerini zor duruma sokuyor.
2000’li yıllar ile geniş bir yelpazeye yayılmaya başlayan kat karşılığı proje geliştirme stratejisi; hem her ne kadar arsa sahibi ve hem de müteahhit için kârlı bir görünüme sahip olsa da, sektör içerisinde bazı sorunların da baş göstermesine ortam yaratmaya başladı. Özellikle arsa sahipleri, projelerin bitmesi ile birlikte paylarına düşen konutları, müteahhit ya da yüklenici firma tarafından belirlenen fiyatların altında satışa çıkartması; hem müteahhitlerin, hem de projeden daire satın alan diğer vatandaşların zor duruma düşmesine ortam yaratıyor.
Sektörde markalı konut üretimi gerçekleştiren firmalar, arsa sahibi ile imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesine, arazi sahiplerinin, projenin yasal tamamlanma süreci olan 36 aylık süre zarfında herhangi bir konut satışı yapmalarının önüne engel koymaya başladı. Bu durum, bir çözüm olarak görünse de, sürenin dolması ile düşük fiyatlı yapılan satışlar, bu sefer de projeden daire satın alan diğer gayrimenkul yatırımcıları için can sıkıcı bir hal alıyor. Aynı zamanda bazı müteahhitler de, kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanması ile birlikte arazi sahiplerinden sahip oldukları daireleri satın almaya çalışıyor.
İnşaat Tamamlandığında Müteahhitin Zarar Etmesi Yüksek İhtimal!
Projelerin devam ettiği süreç içerisinde hem yatırım amacıyla daire satın alanlar, hem de sözleşmelerindeki şart gereği inşaatın bitmesini beklemek zorunda olan arsa sahipleri; inşaatın tamamlanması ile birlikte dairelerin satışına başlamaları ile birlikte üçlü rekabeti ortaya çıkartan bir kulvar oluşturmuş oluyor. Hem müteahhit, hem yatırımcı, hem de arsa sahibinin yapmaya çalıştığı satışlar, genellikle üç tarafında zarar etmesi ile sonuçlanıyor.
Konu hakkında açıklama yapan Aremas Gayrimenkul Genel Müdürü Vedat Aslan, müteahhitlerin arsa sahipleri ile yaptıkları anlaşmalarda uygulanan proje bitimine kadar satış yasağı uygulamasının, arsa sahibinini bu etmenin dışına çıkması halinde ceza aldığını belirtirken, aynı zamanda arsa sahibinin nakit ihtiyacı oluşması halinde arsa sahibine ait dairelerin satış ofisi vasıtasıyla satılmasına ya da müteahhit tarafından belirli bir ücret karşılığında satın alınmasına da ortam yaratıldığını belirtti. Bu durumun, arsa sahibi tarafından belirlenen fiyat ile piyasaya çıkılmasının engellenmesine yardımcı olduğunu belirten Aslan, bu uygulamanın mali gücü yerine olan firmalar için kolay olduğunu, lakin tecrübesi düşük ve sözleşme imzalama işlemini yapmayan müteahhitler için oldukça sorunlu bir süreç olduğunu belirtti.