Bir apartmanın ortak alan masraflarını karşılayabilmek için tüm kat maliklerinden bir miktar para toplanır. Toplanan bu paraya da apartman aidatı adı verilir.
Genel kurul tarafından belirlenmiş olan apartman aidatları, öncelikle kat maliklerine sunuluyor. Belirlenen bu aidata kat malikleri tarafından bir hafta içerisinde itiraz edilmediği takdirde, aidat kabul edildiği günden itibaren geçerli sayılıyor.
Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre, kat maliklerinin her bireri kendi aralarında başka bir anlaşma yapmadığı sürece kaloriferci, kapıcı, bahçıvan ve bekçi gibi kişilerin giderlerini ve onlar için toplanması gereken avansa eşit olacak şekilde karşılamakla yükümlüdür. Ayrıca bu kanuna göre, asıl gayrimenkulün sigorta primleri ve gayrimenkulde yer alan tüm ortak alanların bakım, onarım, güçlendirme ve koruma giderleri ve hatta yönetici aylığı gibi bir takım giderleri de karşılamaları zorunludur. Bunların yanında bir de ortak tesislere ait işletme giderlerine ve bu giderler adına toplanacak olan avansa kendi arsa payı miktarınca katılmakla yükümlüdür. Üstelik söz konusu kanun gereğince, gider ve avansların tamamını ödemeyen kat malikleri, geciktirmiş olduğu her gün için aylık olarak yüzde 5 civarında gecikme tazminatı ödemek zorunda kalabiliyor.
Bu durum karşısında kat malikleri, ortak alanlar ya da tesisler üzerindeki kendi kullanım haklarından vazgeçebilme veya kendine ait olan bağımsız bölümün durumu sebebiyle bu gibi ortak alanlardan yararlanmayı ihtiyaç ve lüzum görmediğini ileri sürerek kendine düşen bu tarz avans ve gider masraflarını ne yazık ki ödemekten kaçınamıyor.
İşyerleri Bu Apartman AidatıVerir Mi?
Yine bu Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre, mesken ve dükkân sahipleri de ayrılmıyor. Apartmanda yer alan işyerleri de dâhil olmak üzere tüm bağımsız olan bölümler kendi aralarında başka türlü bir anlaşma yapmadığı takdirde, aidat ödemesi yapmak zorunda oluyor. Aksi takdirde ödemeyi gerçekleştiren kat maliklerinin her biri veya yönetici, işyeri sahibine aidat ödemesi için icra takibinde bulunma hakkına da sahip oluyor.