Ülkemizde bir çok kesim tarafından inşaat mühendisi ile mimar arasındaki fark bilinmemekle birlikte, iki meslek grubunun aynı mesleği icraa ettiği düşünülmektedir.
Mühendislik ve Mimarlık Arasındaki Temel Farklar
İnşaat mühendisi ve mimarın arasındaki farkı sektörün içinde olmayan insanların pek bildikleri söylenemez. Biraz incelendiğinde aralarındaki farkların fazla olduğu kadar ortak noktalarının çok olduğu da dikkat çekmektedir.
3E Kuralı
Bahsi geçen iki meslek grubunun arasındaki fark aslında 3E kuralının sıralanışına göre fark edilebilir düzeydedir. İnşaat Mühendisliği mesleğinde 3E kuralı “emniyet>ekonomi>estetik” olarak geçerli iken, mimarlık mesleği 3E kuralını “estetik>emniyet>ekonomi” olarak dikkate almaktadır.
Detaylarına inecek olursak da; bir inşaat mühendisi bir yapının dış etkenlere karşı mukavemet(dayanım) gösterip, sağlıklı bir şekilde ayakta kalmasından sorumludur. Temel görevi budur. Mesleki terim ile açıklandığında ise yapının statik durumundan inşaat mühendisi sorumludur. Yapının aplike edileceği zemini inceleyip test yapan inşaat mühendisleri, görevi gereğince bir yapının proje aşamasından başlayıp, yapının imhasına kadar geçen süreç içerisinde yapının deformasyon yaşamasını önlemeye kadar her aşamada görev almaktadırlar. Bir binanın yapımında kullanılacak olan demir miktarı, beton miktarı ve kullanılacak olan beton reçetesi yine inşaat mühendisin sorumluluğu altındadır. Ayrıca inşaatta kullanılacak olan yapı malzemelerinin kalitelerini ve mevsimsel şartlara uyum sağlayıp sağlamadığının durumu da yine mühendislerin kontrolü altında olmalıdır. Dolayısıyla malzeme temininin sorumluluğu inşaat mühendislerine aittir.
Görevleri sadece bunlarla sınırlı değildir. Öncelik mimarların olsa da, inşaat mühendisleri de mimari projeler çizme konusunda yeterli bilgileri mevcuttur. Bir mühendis yapı ile ilgili çalışmalar yaparken önce emniyet sonrada ekonomiyi göz önüne almaktadır. Mühendis için her zaman öncelik yapı sahiplerinin talepleri değil yapı sağlığı olmaktadır.
Mimarların İnşaat Projelerindeki Rolü
Mimarlar kendi içerisinde iç mimar ve dış mimar olmak üzere ikiye ayrılır. Bir mimar projenin sağlamlığıyla statik konularıyla ilgilenmez. Yapının estetik olması ve kullanışlı olması mimarların alanıdır. Mimarlar yapının proje aşamasında gerekli tasarımlarını hazırlarlar. Tasarımlar yapılırken mühendisler ile fikir alışverişleri olmak zorundadır. Çünkü yapılacak olan tasarım, binanın dinamik yapısı ile direk olarak bağlantı göstereceği için, statik aşamada mühendisin yapacağı hesaplamalar ile ilgili fikir alışverişi binanın yapı güvenliği için oldukça gereklidir.
Mimarlar bir yapıyı ortaya çıkarırken talep sahibi ile birebir birlikte çalışma durumları da mevcuttur. Kendi düşüncelerinden çok yapı sahibinin istediğini yapmak zorunda kalmaktadırlar. Tamamen özgür bırakılan bir mimar tasarımını yaparken; kış aylarında güneşin nereden doğup, yaz aylarında nereden batacağından başlayarak, yapıdaki bir tablonun nerede konumlanması gerektiği konusuna kadar emek vermektedir.
inşaaat mühendisiyle mimar arasında fark olduğu kadar ortak noktaları vardır mimarlar yapıyı ortaya çıkrırken inşaat mühendiside o güzelliği ortaya çıkarır
mimarlar iç ve dış mimar olarak ikiye ayrılır her birinin görevi ayrı adındanda anlaşılacağı bibi tasarımı uğşarırlar yaparlsar ortaya çıkarırlar mühendislerde uygularlar ve bu tasarımı ortaya çıkarırlar