Bir inşaata başlayabilmek için İmar Kanunu gereğince, belediye ya da valiliklerden bir belge alınması gerekir. Alınması gereken bu belgeye de inşaat ruhsatı adı verilir.
Belediye ve ya valiliklerden bu ruhsat alınmadığı takdirde, inşaata başlanmasına izin verilemez. Fakat bazen bazı yapılar için, inşaat ruhsatı yani diğer bir adıyla izin belgesi alınması gerekli görülmez. Peki ya hangi yapılar için inşaat ruhsatı almak gerekmez?
Hangi Yapılara İnşaat Ruhsatı Almak Gerekmez?
İmar Kanununa göre, kaplama alanına giren bütün yapılar için, kanunun 26’ıncı maddesi gereğince, istisna durumları hariç belediye ve ya valiliklerden bu ruhsatın alınması mecburidir. Daha önce ruhsat alınmış olan yapıların inşaatlarında değişiklik yapılması da yeniden ruhsat almak gerektirir.
Belediye ve mücavir alanlarının dışında yer alan köylerde, köy yerleşik alanlarında, bu köylerin yakınlarında ya da mezralarında yapılacak olan yapı ve ya konutlar için, entegre tesis özelliği taşımayan ve imar planı gerektirmeyen, tarım ve hayvancılık amacıyla yapılacak olan yapılar için, köyde yaşayan insanların hizmetlerini gerçekleştirmek adına bakkal, köy kahvesi, köy fırını, manav, berber, köy lokantası, teşhir ve tanıtım büfeleri ve o köyde yaşayanlar tarafından kurulup işletilen kooperatiflerin işletme binaları gibi yerlerin yapılabilmesi için inşaat ruhsatı almaya gerek görülmez.
Ruhsata tabi olan binalarda ise, yapıya başlama süresi, ruhsat alımından itibaren maksimum 2 yıldır. Verilen bu süre zarfı içerisinde yapıya başlanmaması ya da yapıya başlanılıp herhangi bir bahaneyle 5 yıl içerisinde bitirilmediği takdirde, yapı ruhsatı hükmünü kaybeder.
Bu durum gerçekleştiğinde ise, yeniden izin belgesi almak mecbur tutulur. Başlanmış fakat bitirilememiş inşaatlarda müktesep haklar korunduğu için yeniden ruhsat alındığında ve ya plan tadili aşamasında yeniden harç masrafları alınmaz. Fakat inşaat sahasında genişleme ev büyüme, bağımsız bölümlerdeki brüt alan artışı ya da inşaat niteliğinde değişiklik yapılması gibi hallerde yeniden bir hesaplama yapılarak, harçtan önce ödenen tutar tenzil edilir.
Bu gibi yeni durumlarda harç hesaplanan harç tutarında bir azalma görülürse, bunun iadesi yapılmaz. Diğer kanunlarda yer alan muafiyet hakkı da korunur.