Ekşisözlük yazarı ‘bayermuhen’ sözlük içerisinde yer alan Kentsel Dönüşüm başlığı altında 2 yıllık sektör tecrübelerini derleyerek kaleme almış.
2 yıllık bir süreç içerisinde kentsel dönüşüm firmasında çalıştığını ifade eden bayermuhen nickli sözlük yazarı, sektör içerisinde rant kısmının, emlak piyasası kısmının, deprem kısmının, siyasi kısmının, şehirleşme kısmının ve teknik kısmının yer aldığını ifade ederek sözlerine başlamış.
Kadıköy ilçesinin civarında yer alan bin 500 adet bina için test yaptığını ifade eden yazar, ilk etapta kentsel dönüşüm terimlerinden halk arasında ‘çürük’ diye kullanılan terimin aslında ‘riskli yapı’ olduğunu ifade ederk sözlerine başlıyor.
Binaların 2007 Deprem Yönetmeliği’ne göre test edildiğini ifade eden Bayermuhen, 99 depremi öncesinde inşa edilen tüm binaların 2007 yönetmeliği standartlarına göre test edildiğini ve bu yönetmeliğe uymamaları halinde ise riskli yapı olarak nitelendirildiklerini aktarıyor. Sürecin 6306 sayılı afet riski altında alanların dönüştürülmesine ilişkin esasların hakim olduğu da yazar tarafından ifade edilen detaylar arasında yer alıyor.
1.500 Binadan 12 Tanesi Sağlam!
Bayermuhen, ekşisözlük’te kaleme aldığı yazısında 2 yıllık süreç zarfında 1.500’e yakın bina test ettiğini ve bu binalardan sadece 10 – 12 tanesinin sağlam çıktığını, geriye kalan yapıların ise riskli yapı olarak işaretlendiğini aktardı.
Riskli yapıların görünümü hakkında bilgi veren Bayermuhen, İstanbul’da Fenerbahçe sahilde yer alan ve aylık 5.000 Türk Lirası tutarında kira bedeli olan 15 katlı yapıların ayakta zor durduğunu ifade ediyor. Binalardan alınan numenelerin kalıp halinde alınamayacak kadar kötü olduğunu aktaran Bayermuhen, betonların adeta kuru çamurun toza dönüşerek parçalanması gibi dağıldığını ifade ediyor. Görünüm olarak oldukça lüks bir görüntüye sahip olunduğunu aktaran yazar, merdiven boşluklarının granit kaplama olduğunu, girişin ise adeta resepsiyon havasında olduğunu aktarıyor. Bu binaya ek olarak Sancaktepe’de inşa edilmiş 3 katlı bir binanın taş gibi çıktığını, 7 büyüklüğünde bir depreme dayanıklı olabileceğini ifade ediyor.
İstanbul’da 17 Yaşından Büyük Bineler Deniz Kumundan Yapılmış!
Bayermuhen, İstanbul’da yaşı 17-18’den büyük olan tüm apartman, site, fabrika tipindeki binaların deniz kumundan yapıldığını ifade ediyor. Deniz kumunun ilk aşamada çimentonun etkisini kaybetmesini sağladığını aktaran yazar, aynı zamanda kumdaki tuzun da demiri çürüttüğünü ifade ediyor.
99 Depremi öncesindeki tüm yapıların C15’i geçmeyen bir beton sınıfından yapıldığını aktaran yazar, İstanbul’daki yapıların ortalaması alındığında ise C9 cinsi bir betona tekabül ettiğini ifade ediyor. Yazar, şu anda C25’in altında bir değerde beton kullanımın yasak olduğu, C15 beton ile günümüzde ancak kaldırım inşa edilebileceğini aktarıyor.
Deprem Büyüklüğü Logaritmik!
Yazar bir başka çarpıcı bilgiyi daha yazısı içerisinde paylaşıyor. 99 Depremi’nden bahsederken “99 depremi istanbul’a olmadı. 99 depreminin istanbul’da en baba etkisi 6 büyüklüğünde idi. yani sen istanbul’da deprem görmedin. yaşadığın binanı sağlam olup olmaması ayrı bir konu lakin şu an kargalar dışında hiç bir istanbul sakini istanbul depremi görmedi. istanbul’da olacak olan deprem 7-2 ile 7.5 arasında olacak. deprem büyüklüğü logaritmiktir. 7 büyüklüğündeki bir deprem 6 büyüklüğündeki bir depremin 35 katı büyüklüğündedir aslında. her bir birimde şiddet ve enerji 35 kat artar.” cümlelerine yer veren yazar, deprem büyüklüğü konusunda da endişeli olmamız gerektiğini belirtiyor.
Eviniz Bu Haritadaysa Mutlaka Test Ettirin!
Bir binanın sağlamlığının test edilmesi için zemin değerinin, beton cinsinin, demir sayısının ve demir kullanım şeklinin ve kolon kiriş sayısının bilinmesi gerektiğini ifade eden yazar, bu bilgiler olmadan sağlamlık konusunda hiç bir fikir sahibi olunamayacağını aktarıyor.
Özellikle yukarıda gördüğünüz haritadaki kırmızı alanlarda yer alan binaların mutlaka test ettirilmesi gerektiğini ifade eden yazar, test ettiremeyenlerin bir bilene danışmalarını, onu da yapamıyorlarsa kendisinden yardım istemelerini ifade ediyor. (Yazar, yazısının içerisinde bireysel mail adresini paylaşmış. Biz maalesef mail adresini ekleyemiyoruz.)
Ekşisözlük yazarı, bir bina içerisinden tek bir daire sahibinin dahi başvuru yapması sonrasında kentsel dönüşüm için gerekli testin yapılmaya başlandığını ve buna diğer daire sahiplerinin engel olmadığını ifade ediyor. Emniyet güçlerinin eşliğinde gerçekleştirilen numune alma işlemi sonrasında, dayanıklılık testi gerçekleştiriliyor. Yazar, bu konu hakkındaki kanundan ise ‘Herkesin bir kısmına sahip olduğu bina için riskli olup olmadığını bilme hakkına herkes sahiptir’ cümleleri ile bahsediyor.
Kentsel dönüşüm sürecinde ise üçte iki çoğunluğun baz alındığını ifade eden yazar, üçte iki çoğunluğun bir firma ile anlaşması halinde, geriye kalan kısmın sahip olduğu hisselerin devlet tarafından satışa çıkartıldığını ve bu hisselerin genellikle inşaat firması tarafından satın alındığını ifade ediyor. Bu durumun oldukça riskli ve zararlı olduğunu ifade eden yazar ‘Bu duruma kendinizi düşürmeyin!’ uyarısında bulunuyor.
Kentsel Dönüşüm İçin Devlet Desteği
Yazar, kentsel dönüşüm sürecinde binada kullanılacak malzemeler için yüzde 18 değil, yüzde 1 KDV ödendiğini belirtiyor. Aynı zamanda belediye harçlarından ve noter masraflarından tamamıyla muaf tutulduğunu ifade eden yazar, bina inşaatının bitme sürecine kadar olan 18 aylık sürede, 670 Türk Lirası’na kadar kira yardımı alınacağını ve yıkılacak yapıdan taşınma ve yapılan yapıya geri taşınma adına başta ve sonda 1.300 Türk Lirası taşınma desteğinin alındığını ifade ediyor.
