Güney Kore’de yaşanan bu değişim sizce de muazzam değil mi? Seoul kentinin dönem yöneticileri, hem çevre kirliliğini, hem de gürültü kirliliğinden bunalıp, otoyolu parka dönüştürme kararı almış. Oldukça da iyi yapmış!
Trafik sıkışıklığının çözümü yeni yollar yapmak mı? Yoksa bunalmış olan halkı rahatlatmak mı? Archdaily yaptığı çalışma ile 6 farklı ülkede parklara çevrilen yolları bir araya getiriyor.
Milenyum çağının baş belası ne diye sorarsanız, sokakta yürüyen her 10 kişiden 8 tanesi “trafik” yanıtını verir. Peki trafiği bu kadar kafaya takmak gerçekten yerinde bir davranış mı? Toplu taşıma araçlarına olan kullanımı artırma halinde neredeyse sıfıra indirgenecek bir trafiği, bizim kadar kafaya takmayan bazı kent yöneticileri de var.
Archdaily, yaptığı araştırmada konuya çok farklı bir yerden bakıyor. Yeni yolların, insanları ‘daha çok trafik oluşturma’ alışkanlığına sevk edeceğine vurgu yaparken; bisiklet, motosiklet, hususi araç, ticari araç gibi kavramların genişleyen otoyollar sayesinde daha çok hayatımızda yer edinmeye başladığını vurguluyor. Üstelik bu durumu fark eden tek kuruluş da değil!
İşte Dünya’nın 6 farklı yerinden, otoyolları yıkarak yerine kent parkları inşa eden şehirler:
Güney Kore’de yaşanan bu değişim sizce de muazzam değil mi? Seoul kentinin dönem yöneticileri, hem çevre kirliliğini, hem de gürültü kirliliğinden bunalıp, otoyolu parka dönüştürme kararı almış. Oldukça da iyi yapmış!
Vatandaş her zaman haklı! 1960’lı yıllarda planlanmaya başlanan otoyol projesinden halk çevre gürültüsü sebebiyle şikayet etmeye başlayınca proje askıya alınmış. 99-2002 döneminde de yolun önemli bir kısmı yıkılınca “Doğu Koridoru Parkı Projesi” olarak isimlendirerek alana bir kent parkı inşa edilip, şehir merkezi ile nehir araında adeta yeni bir güzergah oluşturulmuş.
2001 yılında yaşanan deprem felaketi esnasında ağır hasar alan üst geçiti şehir yöneticileri yer altından verme kararı alınca, ortaya böylesine etkileyici bir görüntü çıkmış.
Bir kentin sahip olduğu tarihi dokuyu korumak ne kadar önemli değil mi? Madrid’in dönem yöneticileri de bunun farkına varmış olacak ki alandaki duble yolu yıkarak yerine park inşa etmiş, trafiği de yer altından vermiş.
Fotoğrafta da gördüğünüz gibi, burada 1974 yılına kadar bir yol var iken, şehir yöneticileri radikal bir karar alarak Firs Avenue ile park arasında bağlantı kuruyor. Hem bisikletçiler, hem de yayalar için köprü oluşturan bu parkın dönüşümüne fotoğraftan bile şahit olmak, insanın içini ısıtıyor.
Her ne kadar San Francisco yöneticileri diğer şehirler gibi radikal bir karar almasa da, 1989 yılında yaşanan deprem felaketi sebebiyle maliyetten kaçmak için otoyolu yıkıp, alana bir kent parkı hazırlamış. Olsun, yeni bir otoyoldan iyidir!
Ne diyelim, darısı kentsel dönüşüm ülkesi Türkiye’nin başına.