Türkiye’de alışagelmiş en yüksek gelir grubu mesleği olarak tanınan doktorların, gayrimenkul sektörüne gerçekleştirdikleri yatırımlar, son zamanlarında avukatların yatırımlarının gölgesinde kaldı.
Türkiye’de en yüksek gelir grubuna sahip meslekler arasında ilk akla gelen şüphesiz ki doktorluk mesleği. Doktorların aldıkları yüksek maaş tutarları, birikim yapma alışkanlıkları ve birikimlerini yatırıma çevirme hızları, gayrimenkul sektörü temsilcileri tarafından fark edilmiş olmakla birlikte, uzun yıllar boyunca sektörün en önemli müşteri kitlesi haline geldiler.
EKN Group Yönetim Kurulu Başkanı Osman Eken, son dönemlerde gayrimenkul yatırımlarında avukatların sahip oldukları payın da hızlı bir artış sağladığını ifade etti. Gayrimenkul yatırımının sahip olduğu popülerliğin artması ve vatandaşlar tarafından en çok tercih edilen yatırım araçları arasında yer alması sebebi ile, birikime sahip herkes tarafından gayrimenkul yatırımının önemsendiğini ifade eden Eken, sahip oldukları müşteri portföyünün, hangi mesleğin nasıl bir gelir durumuna sahip olduğunu çok net gösterdiğini ifade etti.
Sektörler içerisinde yaşanan kazanç artışının gayrimenkul sektörüne direk etki ettiğini ifade eden Eken, uzun yıllar boyunca sektörün en önemli müşteri mesleği kitlesinin doktorlardan oluştuğunu ifade ederken, son yıllarda sosyal yapının gelişmesi, ekonomik durumun eğitim seviyesi ile orantılı olarak yükselmesi, nüfusun kalabalıklaşması ile ortaya çıkan hak arama bilincinin ve birçok benzer kriterin avukatlık mesleğinin sahip olduğu kazanç aralığını yükselttiğini, bu durumun da gayrimenkul sektöründe doktorların sahip olduğu tahtı sallamaya başladığını aktardı.
Yine geçmiş dönemden örnek veren Esen, yakın geçmişte doktorların kendi aralarında birleşme sağlayarak ortak olarak büyük ölçekli arsa alımları gerçekleştirme işlemlerinin, şimdilerde avukat ortaklıkları ile gerçekleştiğini, avukatların da meslektaşlar arası güç birliğine önem verdiğini ve bu tarz meslektaş birliklerinin daha yüksek kazançlar elde ettiğini ifade etti.
Eken, açıklamasında son 1 yıllık süreç içerisinde karşılıksız çek oranında da yüzde 30’luk bir artış olduğunu belirtti. 123 bine yakın şirketin de kapandığını kaydeden Esen, hem sosyal yapı, hem de sosyal medyanın insan hayatına direk etkisi sebebi ile Türkiye’de boşanma oranlarının da yüzde 53 oranında yükseldiğini aktardı.