Son dönemlerde sürekli artış gösteren ve yüzde 1,10 düzeyine kadar yükselen konut kredisi faiz oranları konut geliştiricilerini finansman modelleri ile satış yapmaya doğru yönlendirmekte.
Ancak bu durum aynı zamanda gayrimenkul sektöründeki nakit akışlarında problem oluşmasına da sebep oluyor. Çünkü şirketler konut kredisi faiz oranlarını yüzde 1 seviyesi ve daha alt seviyelere düşürebilmek için bankalara katkı payı ödemesi gerçekleştiriyorlar. Bunun sonucunda ise ödenen katkı payları vatandaşlara yansıyor ve konut kredileri bankalardan her ne kadar ucuza alınsa da konut alımları daha pahalı oluyor. Konutlar pahalı satılırken nakit akışında daralma meydana geliyor. Bu kez de gayrimenkul şirketleri bankalardan ticari kredi alıyorlar. Böylelikle sistem yürütülmeye çalışılıyor. Sistem yürürken konut fiyatları artıyor fakat konut satışlarında problemler oluşuyor.
Emlak Bankası Gayrimenkul Sektörünün Umudu
Konut sektöründe tehlike zilleri çalmaya başlarken bu durumun değişmesi için TOKİ ile Emlak Konut GYO öncülüğünde kampanyalar yapılmaya başlandı. Konut kampanyaları gayrimenkul sektörüne hareket getirdi ancak yine de bunlar kalıcı çözüm olarak nitelendirilmedi. Daha kalıcı çözümler için Tarım Bankası ve benzeri sektörlere destek verecek olan Emlak Bankası’ndan geçtiği belirtilmekte. Emlak Bankası’nın ise 2019 senesine kalmadan 2018 yılında kurulması, sektöre yönelik desteklere başlanması beklenmekte.
Ev Satışlarının Artması Bankalara Bağlı
Emlak Konut GYO işbirliği ile Zekariyaköy’de 1.167 tane konutlu Köy Projesini yapan SiyahKalem SFO’su İbrahim Kahraman, ev satışlarını artırma yolunun bankalardan geçtiğini söyledi.
Bankalar Uzun Vadeli Konut Kredisi Vermek İstemiyorlar
Konut kredisi vadelerinin çok önemli olduğunu belirten Kahraman, aksi halde 1 ile 2 milyon tutarındaki evleri satmanın mümkün olmayacağını, faiz oranlarının çok yüksek seviyelerde bulunmasının gayrimenkul sektörüne etkisinin çok fazla olduğunu, sektörün bu durumdan olumsuz yönde etkilendiğini, bankaların kaynak maliyetlerinin yüksek olması sebebi ile yüksek fiyatlardan satış gerçekleştirdiklerini, çok sayıda belirsizlik olması sebebi ile bankaların uzun vadeli konut kredisi vermek istemediklerini söyledi.
Bankaların en fazla 120 ay vadeli konut kredisi verdiklerini söyleyen Kahraman, 120 aylık vadelendirmelerde de faizlerin yüksek olduğunu, faizler yükselince de konut satışlarının düştüğünü söyledi.
Gayrimenkul Şirketleri bu gibi olumsuzlukların önüne geçebilmek adına kendi finansman modellerini geliştirdiklerini söyleyen Kahraman, fakat bu sistemin nakit akışında düzensizliğe sebep olduğunu, bunun neticesinde de şirketlerin ticari kredi başvurusu yaptıklarını, kaynak bulunarak hem üreticiye hem de tüketiciye kullandırılması gerektiğini söyledi.
Gayrimenkul sektöründe tüketicinin çok önemli olduğunu söyleyen Kahraman, gelecek yıl Emlak Bankası’nın faaliyete geçmesinin beklendiğini, Emlak Bankası bu kapsamda çok önemli olduğunu söyledi.
Emlak Bankası’nın direkt olarak gayrimenkul sektörüne özel mevduat toplayabileceğini söyleyen Kahraman, İşsizlik Fonu, BES‘te biriktirilen paraların kaynak olabileceğini, Varlık Fonu ile Hazine’den düşük faiz oranları ile kredi verilmesinin sağlanabileceğini, böylelikle de vatandaşlara düşük faizli kredi verilebileceğini söyledi.
Emlak Bankası’nın aldığı fonlarda 120 ay vadeli yüzde 0,30 faiz oranı ile konut kredisi verilebileceğini söyleyen Kahraman, şuanda şirketlerin kendi bünyelerinde uzun dönemli ödeme planları geliştirmelerinin çok sıkıntılı bir süreçten geçtiğini, bu nedenle en yakın zamanda Emlak Bankası’nın devreye alınması gerektiğini söyledi.
Emlak Bankası ile 20-30 yıl vadeli konut kredisi verilebileceğini söyleyen Kahraman, kira öder gibi ev sahibi olunabileceğini, uzun vadeli mortgage sisteminin oluşturulacağını söyledi.