Birden fazla sahibi bulunan dükkanlara, hisseli dükkan adı verilir. Buna benzer gayrimenkullerde, yapılacak olan tasarruf işlemleri, bütün ortakların yani hisse sahiplerinin kararı ve rızası ile yapılması gerekmektedir.
Bunu bir örnek ile açıklayacak olursak, hisseli bir taşınmaz malın satış aşamasında, hissedarlar arasında bir anlaşma yapılaması gibi durumlarda, ortaklığın giderilmesi adına dava açılabilir. Açılmış olan bu dava neticesinde hisseli olan taşınmaz mal satılarak elde edilmiş olan kazanç, ortaklar arasında hisseleri kadar paylaştırılır.
Hisseli Bir Dükkanı Kiraya Verebilmek Mümkün Müdür?
Pay ve paydaşlarının çoğunluğunun karar vermesi halinde elbette ki bir hisseli dükkanı kiraya verilebilmek mümkün oluyor. Yargıtay tarafından verilmiş olan birden fazla içtihatta, pay ve paydaşlarının çoğunluğunun kararı ve rızası olmadan yapılmış olan kira sözleşmelerini geçersiz kıldığı görülüyor.
Buna rağmen pay ve paydaşların çoğunluk kararı olmadan, bazı paydaşlar tarafından dükkan için yapılan kira sözleşmeleri, borç doğurucu bir işlem nitelinde geçerli sayılabiliyor.
Bunların yanı sıra Yargıyat bir de, bu şekilde yapılmış olan kira akdine uzun süre itirazda bulunmayan ve hatta bununla birlikte bu sözleşmeyi kabul edercesine kiradan pay isteyen paydaşların kira sözleşmesine icazet vermiş olduklarını var sayıyor.
Bu şekilde kiraya verilmiş olan hisseli dükkanın kira kontratında da, hissedarların her birinin kira gelirinden kendi payına düşen haklarını talep etme şansı da bulunuyor.
Gösterilmiş olan bir karar örneğinde, bir ya da birden fazla hissedarla yapılmış olan kira sözleşmesi, diğer hissedar ya da hissedarların açık izni ile geçerlilik bulabilir. Müşterek olan bu dükkanın, herhangi bir hissedarı tarafından kiraya verilmesi halinde de, diğer hissedarın kendi payına düşen kira gelirini, dükkanın kiracısından istemesine de mani olamaz.